Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
brothel_keeper
Admin
brothel_keeper


Mesaj Sayısı : 103
Kayıt tarihi : 10/02/09
Yaş : 34

ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ Empty
MesajKonu: ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ   ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 2:29 pm

Hikayede
adı geçen kişi ve kurumlar tamamiyle hayal ürünüdür.






Pazartesi, 13.02.2006





ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ





30 Şubat
1993 sabahı Çılgın’a hiç bir şey ifade etmiyordu. Nerden bilebilirdi ki o gün
hayatının geri kalanını etkileyecek. Her gün olduğu gibi tüpleri arabasına
yükledi ve verilen adrese doğru yola çıktı. Gittiği ev bir gecekonduydu.
İstenilen sanayi tipi tüpü sırtladı ve kapıyı çaldı. Çılgın, kapıyı açan bayana,
gördüğü anda aşık olmuştu. Bu güzellik Çılgın’ı öyle etkilemişti ki sırtındaki
tüpün düştüğünün farkına bile varmadı. Oysa tüp caddeye yuvarlanmış, tüpü
görmeyip üzerinden geçen bir kamyon takla atmış ve 53 mülteci olay yerinde can
vermişti. Fakat ne Çılgın ne de Fatma gözlerini birbirlerinden alamadıkları
için olanların farkına bile varmadılar. Birbirlerinden o kadar etkilenmişlerdi
ki 2 haftaya kalmadan evlendiler.



Aradan 1 yıl
geçmişti. İkilinin nur topu gibi bir kızları olmuştu. Kız 1m ve 12 kg doğduğu
için Çılgın ona eski sınıf arkadaşının yani Çiğdem’in adını vermişti. Bunda da
Çiğdem’in boyunun sıtandartların üstünde olmasının payı vardı elbette. Başlarda
bu onlar için bir sorun değildi ancak gün geçtikçe Çiğdem daha fazla yemeye
başladı ve en sonunda Çılgın kızının yemek masraflarını karşılayamaz hale
geldi. Parasızlık canına tak eden Çılgın karısını ve kızını bırakarak evi terk etti.



Çılgın
Avrupa’ya gitmeye karar verdi. Bunun içinde en uygun yer Edirne’ydi. İlk
otobüsle Edirne’nin yolunu tuttu. Çılgın’ın Edirne’de iş bulması uzun sürmedi.
O zamanların en çok arbede çıkan cezaevlerinden birine gardiyan olarak işe
alındı. İlk başlarda mahkumlar Çılgın’dan korkmadı, onun da diğer gardiyanlar
gibi bir şey yapamayacağını düşündüler ve tekrar arbede çıkardılar. Fakat bu
tespitleri son derece yanlıştı. Çünkü kavga çıktığını gören Çılgın cebinden
çıkardığı pompalı tüfekle 3 kişiyi öldürmüş 6 kişiyi de yaralamıştı. Bu olaydan
sonra Çılgın görevde kaldığı süre içinde hapishanede sorun çıkmadı. Çılgın 10
yıl kadar burada görev yaptıktan sonra hayatında bir değişiklik yapmaya karar
verdi ve Şafak Sadi müdürümüzün de ısrarlarıyla Edirne Anadolu Öğretmen Lisesi
bekçiliğine transfer edildi…






Çılgın için
o gün yine normal günlerden biriydi. 4 kafadar yine okuldan kaçıyorlardı, daha
doğrusu kaçacaklarını sanıyorlardı. Kapıda Çılgını görüp kaçamayacaklarını bile
bile kapıya yöneldiler ve beklenen oldu. Çılgın:



-“Siz nereye
gittiğinizi sanıyorsunuz.”dedi.



Üstelemenin
anlamı olmadığını bilen kafadarlar boyunları bükük geriye döndüler. İçlerinden
birinin:



-“Allah
cezanı verecek Sedat Abi” demesiyle Çılgın’a bir tırın girmesi bir oldu. Tırın
çarpmasıyla havalanan Çılgın’ın son sözü “Geri geleceğim” oldu. Herkes Çılgın’ın
öldüğünü sandı, oysa şans eseri tırın kasasına düşmüş ve bayılmıştı.



Tır
İtalya’ya oradan da gemiyle Amerika’ya gidiyordu. Çılgın uyandığında kendini
okyanusun ortasında, bir gemide buldu. 1-2 saat sonra gemi çok kuvvetli bir
kasırgaya yakalandı ve battı. Çılgın’da katır şansı olacak ki yine kurtuldu ve
ıssız bir adada karaya çıkabildi. Adada Robinson Kruzo misali kendine yaşanabilecek
bir ortam yarattı. 29 yıl bu adada yaşadı. Hayatından oldukça memnundu. Hatta
arada onu görüp kurtarmak isteyen gemilerle bile gitmedi. Bu gemilerden yiyecek
ve giyecek yardımında bulunuyorlardı. Her ne kadar çok kaliteli şeyler olmasa
da Çılgın’a yetiyordu. Bir gün gazete kağıdına sarılmış portakallı Pekin
ördeğini yerken gazetedeki bir haber dikkatini çekti. Haber şöyleydi “Olay
bekçinin kızı başından geçenleri sadece fotomaç’a anlattı”. Haberin yanına
birde Çılgın’ın resmini koymuşlardı. Bu kızın kendi kızı olduğunu anlayan
Çılgın daha fazla hasretine dayanamadı ve ilk gemiyle geri döndü.



Ama kızının
nerede olduğunu bilmiyordu. Bunun için sokaklarda dolaşırken karşılaştığı “Çizgi
Film Gibi” ekibinden yardım istedi. Ekip bu isteği kabul etti ve 1 ay içinde
kızını bulup programda onları buluşturacaklarını söylediler.



Çılgın’a bu
1 ay adada kaldığı dönemden daha uzun geldi. Sonunda beklediği telefon geldi ve
akşama programa çıkacağı söylendi. Çılgın tüm hazırlıklarını tamamladı ve yola
çıktı. Dolmuş parası olmadığı için stüdyoya kadar yürüyerek gitmeye karar
verdi. Hem gideceği yolun üzerinde eskiden çalıştığı E.A.Ö.L. yi de görmüş
olacaktı. Okulun önünden geçerken kulübesini gördü ve dayanamayarak içine
girdi. 1-2 saat kadar burada oturup eski günleri düşündü. Geç kaldığını
farkeden Çılgın yoluna devam etmek için kulübeden çıktı ve yola koyuldu. Fakat
o kadar hayallere dalmıştı ki karşıya geçmeye çalışırken saatte 120km hızla
gelen tırı göremedi ve bir kez daha havalandı. Çılgın yine ölmemişti düştüğü
yerden doğruldu fakat hep ondan yana olan şansı bu sefer ondan yana değildi. Ne
bilebilirdi ki tırın arkasından bir de silindir gelebileceğini. Bu sefer
uçmamış tam tersine yere yapışmıştı.



Cumhurbaşkanı
Bülent Ecevit bu günü yas ilan etti ve bütün resmi kurumlarda bayraklar yarıya
indirildi. O hafta oynanacak bütün maçlarda 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı.



Biz yine de
umudumuzu yitirmedik. O bir kere geri geleceğim dedi ve geldi. Bu sefer her ne
kadar bir şey söylemeye fırsatı kalmasa da eminim ki konuşabilse yine geri
geleceğim derdi. Yılmadan onu beklemeye devam edeceğiz...






Burak
Bora
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://naytakar.vampire-legend.com
 
ÇILGIN SEDAT 4 : ÇILGIN’IN DÖNÜŞÜ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ÇILGIN SEDAT
» ÇILGIN SEDAT 2
» ÇILGIN SEDAT 3
» ÇILGIN SEDAT 5 : NİKOLAOS ANASTOPOULOS
» ÇILGIN SEDAT 6: FATMA’NIN İNTİKAMI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Edebiyat, Şiir, Şarkı Sözleri ve Hikayeler :: Hikayeler-
Buraya geçin: